GİMDES Yayınları

Yeni Dünya Düzeni ve Helal Gıda

Dergi Abonelik

SORULAR SİTESİ

Tescilli Logolarımız

GİMDES.org eBülteni

* = doldurulması zorunludur

tarafından desteklenmektedir MailChimp!

AYASOFYA NE KİLİSEDİR, NE DE MÜZEDİR. İSTANBUL’UN FETHİ İLE 567 YIL BOYUNCA MÜSLÜMANLARIN CAMİSİDİR

Dr. Hüseyin Kami BÜYÜKÖZER

BİSMİLLAHİRRAHMENİRRAHİM

Ayasofya ne kilisedir ne de müzedir. Ayasofya, İstanbul’un fethi ile camiye dönüştürülmüş ve 567 yıl boyunca Müslümanın gönlünde hep cami olarak kalmış, Allah’ın izni le, ilelebet cami olarak kalmaya devam edecektir. Fatih Sultan Mehmet’in milletimize bir mirasıdır.

İslam Gençliği zaman zaman, batının itleri tarafından bir gece baskını ile gasbedilen Ayasofya’yı aslına döndürmek için “Zincirler kırılsın! Ayasofya açılsın!”, “Ayasofyayı müze yapan eller kırılsın” sloganları ile kıyamlar yaparak bu güne gelindi.Böyle bir kıyamın yaşandığı 2015 yılında hayatinicinden.com sitemizde yayınlanan bir yazımızı burada aktarmak istiyorum:

‘’BU SABAH AYASOFYANIN ÖNÜNDE TARİHİ BİR KIYAM VARDI.. Tam 50 yıl önce bu sabah gibi biz de gençlik olarak bir kıyam için Ayasofyanın önünde toplanmıştık. “Zincirler kırılsın! Ayasofya açılsın!”, “Ayasofyayı müze yapan eller kırılsın” binlerce gencin hançerelerinden dökülüyordu bu kelimeler, aynen bugünkü gibi…

Ayasofya 50 yıl önce yine bugünkü gibi İstanbuldan ve Türkiye’nin çeşitli vilayetinden ve kasabasından gelmiş ve Ayasofyanın önünde binlerce genç saf tutmuştuk. Rejimin emniyet ordusu da görevde idi. Gözlerine kestirdiklerinin, elebaşı olduklarını tahmin ettiklerinin sessizce yanına geliyor, kolundan tutup nezarete götürüyordu. Geri kalanların zerre kadar paniklemesi olmuyor, bilakis daha heyecanlı sloganlarına devam ediyorlardı. “Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın” , “Ayasofyayı müze yapan eller kırılsın”….

50 yıl önceki kıyamımızı tekrar heyecanla hatırladım. Tutuklananlardan biri de bendim. Bu kıyama katılmak için çiçeği burnunda bir mühendis olarak çalıştığım Karabükten bir otobüs dolusu kardeşimle gelmiştim. Polis amcalar bu kıyamın elebaşılarından biri olarak bellemişler ki beni de nezarete götürdüler.

Gece boyunca tevafuken müslüman bir polise denk geldim ki onunla memleket meselelerini konuşarak sabahı ettik. Öğleye doğru mahkemeye çıkarıldık. Delil yetersizliğinden beraat ettik ve serbest bırakıldık. Elhamdulillah bu Sabah Ayasofyanın bağrında toplanan gençlik artık binler değil onbinler olmuş. Yine etrafta görevli polisler vardı ama tutuklamak için beklemiyorlardı artık.

Bütün uğraşmalarına rağmen, bu millet vazgeçmedi davasından. Bu iman bütün esaret zincirlerini bir bir kırıyor. Bir gün Ayasofyayı Allah’ın izni ile ibadete açacaktır. Buna inanıyorum.’’

İnşaallah o gün gelmiş gibi… Kurban Bayramı ile birlikte Ayasofya Camisi’nin de açılması milletimize ikinci bir bayramı yaşatacaktır. Bu hayırlı kararda devletimizin ve cumhurbaşkanımızın arkasında olduğumuzu, desteklediğimizi kamuoyuna saygıyla arz ediyoruz.

Comments are closed.