Sene 2003.. Türkiye’de ne helal gıda konuşuluyor ne de ciddi manada sağlıklı gıda.. Bilmeyenler önüne geleni yiyor, bilenler de bildikleri kadar kaçınıyor. Maalesef resmi tüzüklerdeki eksiklikler nedeniyle kilo kilo domuz(katkı)ları veya İslami usullerle kesilmemiş hayvanlardan elde edilen etler ve katkılar kursaklara giriyor. Yurdun dört köşesinde yüzlerce gizli, açık domuz çiftlikleri kurulmuş. “Hiç yemedim diyen dahi birkaç kilo domuzu yemiştir” deniliyor. Sonra GİMDES kuruluyor 2005’de. Öyle karı-koca felan değil kurucular. Birçok sivil toplum kuruluşu temsilcileri, cemiyet/cemaat temsilcileri, teknik elemanlar ve fıkıhçılardan oluşan adam gibi bir kurum GİMDES. Hiçbir ticari gaye taşımayan, birileri tarafından satın alınamayacak alt yapıya ve personele sahip, birilerini övüp birilerini yermek gibi aşağılık maksatlar taşımayan, sadece “helal lokma”yı dava edinmiş bir kurumdur GİMDES. Zaten bundan dolayı birçok STK temsilcisini barındırır bünyesinde. Asla şaibe altında kalmamak için, belirli bir kesimi değil ümmeti temsil edebilmek için ümmetçi olmuş ve ehl-i sünnet birçok kesimden temsilcileri bünyesinde barındırmıştır GİMDES.

Sonra piyasada esameleri dahi okunmayan kişiler mantar gibi çıkmaya başlamıştır. Kimisi helal müfettiş, kimisi helal yaşayıcı, kimisi helalci, kimisi helal fetvacı, kimisi de sağlıkçı.. Tabiri caiz ise öz gimdes, hakiki gimdes, süper gimdes, acayip gimdes, ben senden daha çok gimdes olmaya çalışmışlardır. İyi niyetliler ise çalışsınlar tabi sözümüz yok. Ama GİMDES gibi topluma mâl olmuş bir kurumun aleyhinde propaganda yapmak da nedir? Amacınız nedir? Müsbet eleştiri varken menfi eleştiri de neyin nesidir? O zaman asıl soru: Kime çalışıyorsunuz? Hatta bazıları bilimsel? yayın da yaparak güvenilir bir kimlik kazanmaya çalışıyorlar. E tabi haklılar. Ne de olsa ciddi şaibe altındalar. Kim bilir kimin maşası? Acaba kimler besliyor bunları? Hangi firmanın/markanın gizli elemanları? gibi şaibeleri kaldırmaları lazım..

Halbuki ne bilim adamları? satın alındı şimdiye kadar.. Lobiler tarafından dili ve kalemi satın alınmış adamların hazırladığı doktora tezlerinin sayısını dahi bilmemiz çok zor. Bu yüzden hakikati gösteren tek şey bilimsellik değildir.? Hakikat için çok şey lazım efendiler çok şey. Öyle GİMDES’e çamur atarak birkaç da yayın yaparak olmaz bu işler. Hele de bu halk yemez bu numaraları. Tabi halkın ferasetlilerinden bahsediyorum. Çünkü yıllardır benzer senaryoları gördü bu millet. Mustafalar, Abdülazizler, Mehmetler din namına çıkıyor piyasaya. Önce birkaç sempatik yayın. Ardından kazanılmış bir tebaa. Sonra gerçek yüzler meydanda. Yemezler beyler yemezler. Ondan sonra ya dünyada rezil olursunuz ya da ahirette.