This gallery contains 1 photo.
Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Yemek, insan yaşamının temel bir unsurudur ve besin ve gıda sağlar. Besin değerinin yanı sıra, tüm duyularımızı harekete geçiren bir deneyimdir. Yiyeceklerin rengi, daha ağzınıza götürmeden önce bile beklentiler oluşturur. İştahı etkileyen tat ve lezzet konusunda beklenti oluşturan ilk duyusal ipucudur.
Önce gözlerimizle yeriz. Çocukluğumuzdan itibaren çikolatanın kahverengi, muz ve limonun sarı, çilek ve domates sosunun kırmızı vb. olduğuna dair renk şartlandırmasına maruz kalırız. Deneyler, doğal olmayan renklerdeki yiyeceklerin tamamen reddedildiğini göstermiştir. Sonuçta, ne kadar besleyici ve güvenli olursa olsun, kim mor çırpılmış yumurta, yeşil kuru fasulye, siyah patates cipsi, sarı salam dilimleri ve mavi kızarmış ekmekten oluşan bir kahvaltı ister ki?
Birçok gıda, renklendiriciler eklenmeden önce renksiz görünür veya soluk, daha az canlı bir renge sahiptir. Bazı örnekler şunlardır:
Domates suyuna karakteristik kırmızı rengini veren doğal bir pigment olan likopen eklenmeden önce genellikle berrak veya hafif soluk renktedir.
Sarı renklendirici olarak kullanılan zerdeçal , yemeklere eklenmeden önce ilk başta soluk bej veya kirli beyaz renktedir.
Continue reading