GİMDES Yayınları

Yeni Dünya Düzeni ve Helal Gıda

Dergi Abonelik

SORULAR SİTESİ

Tescilli Logolarımız

GİMDES.org eBülteni

* = doldurulması zorunludur

tarafından desteklenmektedir MailChimp!

LOKANTA ve YEMEK ÜRETİM TESİSLERİNİN HELAL SERTİFİKALANDIRILMASI

Son yıllarda ev dışında yemek çok yaygınlaşmış olup günde neredeyse üç öğün yemeğini dışarıda yiyen milyonlarca kişinin yanı sıra aileler de haftada birkaç gün ev yerine dışarıda yemek yemeyi tercih eder hale gelmişlerdir. Özellikle büyük şehirlerde, çalışan kesim kahvaltı yapmadan evden çıkmakta, yolda aldığı simit ve poğaça gibi ürünlerle idare etmektedir. Bu tür ürünlerin mühim bir kısmının hem sağlığa zararlı olduğu, hem de içeriklerinin bilinmemesi sebebiyle şüpheli olabilecekleri düşünülmelidir. Çalışanlar öğle yemeklerinde lokanta, büfe veya işyerlerinin yemekhanesi gibi yerlerde karınlarını doyurmakta; ne var ki helallik veya sağlığa zararlılık maalesef çoğunlukla sorgulanmadığı için önlerine konulanı tüketmektedirler. Böyle olunca da lokanta, pastane, fırın ve yemek üretim tesisleri işlerine geldiği gibi imalat ve servis yapmaktadırlar. Kapitalist düzende de elbette her işletmenin öncelikli kâr hesaplarına yöneleceği yadsınalamaz bir gerçektir.

Mahalli denetimlerin azlığı ve bu denetimlerin daha çok idari hususlar ve fiziki şartlara yönelik olması yemek üretim sektöründe işleri kolaylaştırmaktadır. Nitekim bugün ülkemizde lokanta ve yemek tesisi açmak ve işletmek idari yönden zor değildir. Yeni açılan işyerlerinin dekorasyona ve dış görünüşe çok önem verip büyük paralar harcadıkları, buna mukabil yemek kalitesine ise aynı önemi göstermeyip nasıl daha ucuza mal edileceğine odaklandıkları, kimi zaman da tağşiş ve hile karıştırdıkları da bir vakıadır.

Hal böyle olunca bu hizmetleri sağlayan işletmelerin denetlenerek Helal sertifika almalarında toplum açısından çok büyük fayda vardır. Zira dinimiz İslam, Helal ve tayyib gıdalarla beslenmemizi emretmektedir. Bu emir hepimizi kapsar: tüketicilerin sorumluluğu yiyip içtiklerini sorgulamak; gıda üretenlerin sorumluluğu da tüketicilere İslam dininin emrettiği ölçülerde üretim ve servis yapmaktır. Helal sertifikalandırma ciddi bir mesuliyettir ve elbette gıda üreticisinin kendi beyanına bırakılamaz. Muteber bir Helal sertifikalandırma kurumu bu hizmeti toplum adına üstlenmelidir. Bugün için bu kıstaslara uygun sertifikalama yapan yegane kurum GİMDES’dir.

Helal belgelendirmenin gerekli olup olmadığı konusunda aşağıdaki kıstaslar ele alınmalıdır:

Tüketici algısı, İslami değerler, Helal belgesinin ticari avantajları, Belgelendirme maliyeti, Belgelendirmeye uyum maliyeti, Helal belgelendirme karşıtlığı, Toplum bilinci.

Bu kıstaslar içinde belki de en önemlisi Helal belgesine olan tüketici algısıdır. Helal belgesi, tüketici nezdinde sağlıklı, lezzetli, kaliteli, güvenli ve temiz ürün algısı oluşturur. Bunu sağlarken İslami kuralları gözettiği için muteber bir sertifikalı kurumundan alınmış Helal belgeli gıda, her anlamda tüketiciyi tatmin edecek ve hijyen, sağlık ve gıda güvenliği açısından tüketicinin aklında şüpheye yer vermeyecektir. Helal belgesi olan firma biraz daha fazla kazanma uğruna hile ve aldatmaya başvurmayacak; vaadlerini harfiyen yerine getirecektir. Çünkü Helal sertifikası, yalnızca bir standartlar silsilesi değil, yapılan işten dolayı Allah’a karşı hesap vermeyi baştan kabul eden bir taahhüttür.

İslami değerler, özellikle muhafazakâr tüketicilerin güvenini ve dolayısıyla ürüne talebi arttıracaktır. Zira, Helal belgesi, ürünün içerik ve imalat usulleri açısından İslami kurallara bağlı kalındığını göstermektedir. Esasında Helal belgesinin kendisi başlı başına bir kalite ve standart belgesidir ve belgelenmiş mamulün hem İslami kurallara uygun, hem de tüketiciler için sağlıklı olduğunu beyan eder.

Ticari açıdan, Helal belgeli ürünlere artan bir talep mevcuttur ve özellikle lokantalar ile toplu yemek üretim yerlerindeki Helal belgeli ürün azlığı Müslüman toplumda şaşkınlığa yol açmaktadır. Helal belgeli ürün ciddi bir ihtiyaçtır ve alternatifi yoktur.

Belgelendirmenin elbette bir maliyeti vardır, ancak bu maliyet çok düşüktür ve işletmelere bir yük getirmeyecektir.

Helal belgelendirmeye uyumun maliyeti ise nispeten daha yüksektir. Helal belgesi alan bir lokanta, belgenin getirdiği Helal belgeli içerik ve hammaddeleri kullanmak ve bu durumu idame ettirmek durumunda kalacaktır. Ancak bunun karşılığında daha kaliteli ürün ve servis sağlayarak toplumda itibar kazanırken müşteri adedi ve çeşitliliği artacak; en önemlisi dinimizin kurallarını gözeterek topluma hizmet etme mesuliyeti Allah’ın rızasını kazanmaya vesile olabilecektir.

Helal sertifikalandırmaya muhalefet edecek olanlar bulunacaktır. Bunlar ülkemiz nüfusunun %99’unun Müslüman olduğunu ve üretilen her şeyin Helal olduğunu söyleyebilir, günümüzde böyle bir belgeye ihtiyaç kalmadığını savunabilir, laikliğe aykırı olduğunu dahi dile getirebilir. Bunlara karşı söylenebilecek fazla söze gerek yoktur. Müslüman yediğinden, içtiğinden, tükettiğinden mesuldür ve pek tabii ki alkol, domuz, kan, helal usulle kesilmemiş et, sağlığa zararlı katkıların veya şüpheli şeylerin bulunmadığı bir ortamda, gönül rahatlığı içinde yiyebileceği yerlerin sayısının artmasından memnun olacaktır.

Helal Belgelendirmeyi yaygınlaştıracak en önemli faktör toplum bilincidir. Tüketiciler sorguladıkça ve talep ettikçe Helal belgeli ürün ve hizmetlerin sayısı ve çeşitliliği artacaktır. Belki de tüketicilerin, olmazsa olmaz, en büyük sorumluluğu Helal sertifikası sormak ve sorgulamaktır.

Tüketicilere hizmet veren yemek işletmeleri aşağıdaki biçimde sınıflandırılabilir:

Lokanta, Kafeterya; Zincir Lokanta; Franchise Lokanta; Otel Mutfağı/ lokantası; Gıda Katında (food court) bulunan Kafe ; Büfe ve Seyyar Lokanta; Toplu yemek üreticileri (catering); Tatlıcı/ pastane

NOT: Bu konu ile yakından ilgilenmek isteyenler “LOKANTA ve YEMEK ÜRETİM TESİSLERİNİN HELAL SERTİFİKALANDIRILMASI İÇİN KLAVUZ” umuzu ve “GİMDES Restoran ve Lokanta Standardımızı “ Merkezimizden taleb edebilirler.(mail adresimiz: irtibat @gimdes.org) 

Comments are closed.