GİMDES Yayınları

Yeni Dünya Düzeni ve Helal Gıda

Dergi Abonelik

SORULAR SİTESİ

Tescilli Logolarımız

GİMDES.org eBülteni

* = doldurulması zorunludur

tarafından desteklenmektedir MailChimp!

HELAL AKREDİTASYON KURUMU KURULDU

20/07/2018

HELAL AKREDİTASYON KURUMU KURULDU-2013

AB Bakanlığına bağlı faaliyet yapacak

Olmadı, yürümedi…

HELAL AKREDİTASYON KURUMU KURULDU-2017

Ekonomi Bakanlığına bağlı faaliyet yapacak

Olmadı, yürümedi…

HELAL AKREDİTASYON KURUMU KURULDU-2018

Ticaret Bakanlığına bağlı faaliyet yapacak

???

Bu konuda pek çok yazılar yazdık. Bunların linklerini yazımızın sonunda bulacaksınız. Son yayınlanan haberlerde yine bazı firmalarımızda ve tüketicilerimizde kafa karışıklığı olmuş bize soruyorlar.

Kısaca bir açıklama olarak; Helal Akreditasyon Kurumu, Helal Sertifikalama yapmayacaktır. Tespit edeceği kriterlere göre sertifikalama yapan kurumlara icazet verecektir.

Dünya kamu oyu daha önce, Körfez ülkeleri tarafından kurulan ESMA ve GAC Helal Akreditasyon kurumlarının kuruluşları ile haberdar oldu. Bu iş nereden çıktı? Biz bu yazımızda bu konu üzerinde duracağız.

1970’li yıllarda, Yeni nesil Müslümanlar, uyanmaya başlarken, kendilerine sunulan birçok gıda maddesinin Müslümanlarca tüketilmemesi gerektiğini tespit ettiler ve bu maddelere karşı kendilerini korumaya aldılar. Bazı yerlerde Musevilerin Kosher sertifikasına benzer çalışmaların içine girdiler, bazıları bulundukları yerlerde lokal kuruluşlar kurdular ve kendilerince koruma tedbirleri aldılar. Bu yeni akım, 100 yıldır bütün dünyanın gıda üretim, kontrol ve ticaretini elinde tutan AB’nin dikkatini çekti. Ürün üretim ve kontrolünün biranda ellerinden kaçacağı endişesi ile hemen onların Standartlar merkezi olan CEN’e talimat vererek bir helal standart ve sertifikalama kuruluşunu kurdurdu. İslam ülkerindeki uşakları da yanına alarak bütün dünyaya ilan etti.

Bu, İslam ümmeti için, elindeki son silahını gayrimüslimlere teslim etmek gibi bir şeydi. Rabbim GİMDES’e feraset verdi, bu tehlikeyi gördü 2015 yılında bütün dünyadaki helale duyarlı bağımsız kurumları İstanbul’a davet etti. Toplantı sonucu tarihi karar; “ Müslümanların Helaline gayrimüslimler karışamaz.” oldu. Bu karar bütün dünyada yankılandı ve AB ister istemez bu uygulamayı iptal etmek zorunda kaldı.

Bu defa kendisine sadık güya İslam devletçiklerinde Helal Akreditasyon kurumları kurdurarak AB’nin menfaat çarkına destek verecek yeni bir sistemi devreye soktu. Birleşik Arap Emirliklerinde ESMA, Suudi Arabistan’da GAC Helal Akreditasyon Kuruluşları sayesinde bu yeni sistemle AB dünya ekonomisindeki hakimiyetini sürdürmeye ve bütün üretimleri kontrol etmeye devam etti.

Bu modaya uyarak kurulmaya çalışılan Türkiye’deki 3. Helal Akreditasyon Kurumu, AB’nin alî menfaatini desteklemek için mi, yoksa Müslim-gayrimüslim çetelerin elinde tarumar edilmiş, aciz duruma düşürülmüş, İslam Ümmetinin alî menfaatini kurtarmak için mi çalışacak? Bunu zaman gösterecektir. Ancak, kuruluş gerekçesinde kuruluşta söz sahibi olacak kurumları üst üste görünce insan, çoğunluğunun batı ile her türlü ilişkiler içerisinde olduğunu, bildiğimiz bu kurumların Helalle ne ilgileri olabilir ki? sualini sormadan edemiyor. Akreditasyon kurumunun bizim lisanımızdaki karşılığı İcazet Kurumudur. Müslümanın imani bir meselesi olan Helal ve Tayyib kriterlerine göre icazet verecek böyle bir kurumun yönetim Kurulunu seçecek danışma kurulundaki bu kurumlar ne derece yetkilidir, etkilidir ve ne kadar işin ehlidir? Bekleyip göreceğiz.

Helal Akreditasyon, her şeyden önce, asla devletin ticari bir işi olarak görülmemelidir. Bilakis devletler üstü, tüm inanan insanların olmazsa olmaz kutsal bir hakkıdır. Adeta noterlik kurumu, kefalet kurumu statüsünde olmalıdır. Pek çok ülkede olduğu gibi ticari kaygılarla yapılmaması gerekir, bu sebeple; “Bu işi Müslümanların hassasiyetine uygun şekilde yerine getirmeyenler, mutlaka Allah’ın gazabına uğrayacaklarını akıllarının bir köşesine yazmalıdırlar.”

Ülkemizde samimi ve ciddi çalışan firmalarımızın, Helal akreditasyonla ilgili bir sorunu yoktu. Sadece, ciddi Helal sertifikalama kurumlarından Sertifika alamayan bazı gayri ciddi firmaların usulsüz alacakları sertifikaları Helal Akreditasyon Kurumlarından onaylatarak dünya kamu oyunu kandırmanın telaşı söz konusudur. 3 yıldır gerçekleştirilmeye çalışılan güya adı Helal Expo denilen ve Reisi cumhurluk makamının da isminin kullanıldığı Fuar etkinliğini yakından inceleyin. Helal ve Tayyib ve uluslararası geçerli sertifikalı firmalarımız neden bu fuara katılmıyor? Sorusunu araştırın.

Öncelikle şu gerçeği görmeliyiz. Helal sertifikalama sisteminin yaygın hale gelemeyişinin sebebi akreditasyon kurumunun olmayışı değildir. Bilakis en büyük sebep, adı İslam ülkesi sıfatını taşıyan bu ülkelerin, üretim, ithalat, ihracat ,ticaret, eğitim ve hukuk için kullandığı mevzuatıdır. Halen bu ülkelerin gıda, ilaç ve kozmetik üretim ve kontrolleri, AB’den tercüme edilerek yürürlüğe sokulmuş kodekslerle yürütülmektedir. Ana okulundan üniversitesine kadar eğitim sistemlerinde Müslümanın Helal ve Tayyib yaşam sistemi ile ilgili bir cümlelik dahi bir bilgi kaynağı yoktur. Anayasa ve yasalarında da Müslümanın Helal ve Haram kavramlarını konu alan bir tek kanun maddesi yoktur. Bu ana eksiklerin düzgün bir şekilde ikmal edilmesi meselenin süratle çözülmesini sağlayacaktır. Aksi halde “Helal Akreditasyon kurulunca ticaretimiz, ihracatımız uçuşa geçecektir” savı bizi hayal sukutuna götürecektir.

HELALDE AKREDİTASYON-İCAZET

HELAL AKREDİTASYON KURUMU KURULMASI

Comments are closed.