GİMDES Yayınları

Yeni Dünya Düzeni ve Helal Gıda

Dergi Abonelik

SORULAR SİTESİ

Tescilli Logolarımız

GİMDES.org eBülteni

* = doldurulması zorunludur

tarafından desteklenmektedir MailChimp!

GIDALARIMIZDAKİ KARANLIK TABLODAN KURTULMAK İÇİN ÇARESİZ DEĞİLİZ!

GIDALARIMIZDAKİ KARANLIK TABLODAN KURTULMAK İÇİN ÇARESİZ DEĞİLİZ!

29.04.2018

Gıda terörünün hem ekonomiyi hem de halk sağlığını kemirdiğini söyleyen uzmanlar, hileli gıdaların sektöre maliyetini yılda 25-30 milyar lira olarak tahmin ettiklerini dile getiriyorlar. Türkiye’de gıda sektöründe kayıt dışılığın getirdiği ekonomik kaybın da 7-8 milyar lira civarında olduğunu düşündüklerini belirterek, gıda sektöründe toplam 400 bin civarında işletme bulunduğunu, kayıtlı işletme sayısının ise bunun yaklaşık 10’da 1’i düzeyinde olduğunu kaydediyorlar.

Hileli gıdaların halk sağlığı açısından oluşturduğu tehdidin ise toplum tarafından yeterince bilinmediğine işaret eden uzmanlar, “Genellikle ‘ucuz gıda’ olarak bilinen ve normal satış fiyatının oldukça altında fiyattan satıldığı için özellikle dar gelirli kesim tarafından tercih edilen gıdalar genellikle daha kalitesiz olmakla birlikte yine de bir gıda ürünü olarak değerlendiriliyor. Oysa bu gıdaların içinde haram ve insan sağlığına çok zararlı maddeler bulunabilmektedir.

DENETİMLER SADECE KAYITLI FİRMALARLA SINIRLI KALIYOR 

Uzmanlar, Türkiye’de gıda denetimlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve yerel yönetimler tarafından yapıldığına dikkati çekerek, bu denetimlerin kısıtlı sayıda denetçi ile kayıtlı işletmelere yönelik yapıldığının altını çiziyorlar.

Bakanlıktan alınan 2018 yılındaki bilgilere göre, 173 firmaya ait 282 ürün sağlığa zararlı ve standartlara aykırı bir şekilde üretildikleri bildirilmiş. Bu yıl içerisinde kamuoyuna ifşa edilen ürünlerin arasında et ve süt ürünleri, takviye edici gıdalar, ayçiçek yağı, zeytinyağı, bal, alkolsüz içecekler, sucuk, köfte, kıyma ve kebapta domuz etinden, tek tırnaklı hayvan etine kadar tahşişler, kahve, çikolata ve tahinin yer aldığına dikkati çeken uzmanlar, “mesela, köftede at eti, Adana kebapta kanatlı eti, kıymada sakatat, sucukta da deri dokusu tespit edilmiş. Bu arada şifa niyetine satılan bitkisel macun ve bitkisel gıda takviyelerinin içerisinde sıklıkla viyagra türü ilaç etkin maddesi olan Sildenafil’e rastlanmış.

Denetimlerin kayıtlı firmalar üzerinde yapıldığını, kayıt dışı firmalar ise genellikle tespit edilemedikleri için bu denetim rakamlarının dışında kaldığını belirten uzmanlar, bu durum nedeniyle kayıtsız firmaların daha da fütursuz faaliyet gösterdiğini belirtiyorlar.

HİLELİ GIDA ÜRETİM YÖNTEMLERİ

Uzmanlardan yaptığımız araştırma sonucu en sık rastlanan hileli gıda üretme bazı yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz:

– Yüzde 100 dana eti diye satılan sucuklarda at, eşek ve kanatlı eti uzun soyulmuş sosise kanatlı eti, yabancı doku ve iç organ katılıyor
– Tereyağa bitkisel yağ karıştırılıyor
– Soya baharatla karıştırılıp sucuk imalatında kullanılıyor. Sucuğun raf ömrünü uzatmak için nitrat, lezzet vermek için MSG katılıyor
– Yoğurda bitkisel yağ ve jelatin karıştırılıyor
– Yoğurt ve ayrana peynir suyu ve nişasta ekleniyor
– Hem UHT sütlere hem de sokak sütlerine su ekleniyor
– Yağlı tulum peynirine bitkisel ve hayvansal yağ ve nişasta katılıyor
– Atık yağ olarak anılan kullanılmış kızartmalık yağ çeşitli gıda maddelerine karıştırılıyor
– Şekere tekstil boyası, yumuşak şekere domuz jelatini ve tekstil boyası katılıyor
– Çikolataya hayvan yemi olarak kullanılan soya tozu, margarin, keçi boynuzu tozu, leblebi tozu, kavrulmuş bakliyat tozu, fındık zarı karıştırılıyor
– Tatlılarda Antep fıstığı yerine bezelye ve yeşile boyanmış yer fıstığı kullanılıyor
– Tereyağlı diye satılan baklavalara tereyağı aroması ekleniyor
– Süt kremasının yerine, sıvı ve katı formdaki bitkisel yağlar, bitkisel orijinli proteinler ve ithal ucuz süt tozları kullanılıyor
– Baklava şerbetlerinde şeker yerine tatlandırıcı
– Tavuk döner içine öğütülmüş inek memesi, sakatat parçaları, bağırsak, kıyılmış tavuk derisi katılıyor.
– Et terbiye edilirken yüzde 20-25 oranında su verilip ağırlaştırılıyor
– Yağ ve kemik külünden lahmacun yapılıyor
– Beyaz et klora batırılıp taze görüntüsü veriliyor
– Kırmızı bibere kiremit tozu, karabibere renk alması için kanserojen boya katılıyor
– Kakaolu fındık kremasında kakao yerine keçiboynuzu tozu ve margarin kullanılıyor
– Zeytinyağına kanola, fındık ve soya yağı karıştırılıyor
– Zeytinler kimyasal boya ile renklendiriliyor
– Dökme baharatlar arasına kurutulmuş ot-sap karıştırılıyor
– Dondurmaların içine doğal sahlep yerine suni sahlep, süt yerine su ve süt tozu, meyve yerine yapay meyve boyası katılıyor.
Uzmanların koyduğu böyle bir karamsar ve ruhlarımızı karartan bir tabloya karşı iyi ki GİMDES var dedirtiyor. 500 Firmanın 12000 çeşit ürününü adeta 24 saat, 12 ay boyunca bütün yönleri ile, imanlı, profesyonel denetçi kadrosu ile, denetimde tutarak Helal ve Tayyib kriterlere uygun sürdürülebilir bir ürün portföyünü Müslümanların, hatta bütün insanlığın hizmetine sunuyor.

“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan şeylerin Helal ve Tayyib olanlarından yiyin. Şeytanın adamlarına uymayın. Çünkü o size apaçık bir düşmandır.” (Sure 2, Ayet 168)

GİMDES işte ihtiyacımız olan bu “Helal ve Tayyib yaşam sistemimiz”e kavuşmamız yolunda uygulamalı bir hizmeti 13 senedir, sunmaya çalışmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında 500 firmanın 12bin çeşit ürününü helal sertifikalı olarak takibini yapmaktadır.

Tüm GİMDES Helal Ve Tayyib Sertifikalı Firmalarımızı görmek isterseniz TIKLAYINIZ…. GİMDES HELAL VE TAYYİB SERTİFİKALI FİRMALARIMIZ

Tüm GİMDES Helal Ve Tayyib Sertifikalı Ürünleri satın almak isterseniz TIKLAYINIZ SERTİFİKALI ÜRÜNLER İÇİN HDM MARKET ŞUBELERİMİZ 

Comments are closed.