GİMDES Yayınları

Yeni Dünya Düzeni ve Helal Gıda

Dergi Abonelik

SORULAR SİTESİ

Tescilli Logolarımız

GİMDES.org eBülteni

* = doldurulması zorunludur

tarafından desteklenmektedir MailChimp!

EKMEK ISRAFI EKMEK KATKI MADDELERİ VE KEPEKLİ EKMEK…

ekmekler

Nihayet ülkemizde en yetkili makamdan, muhterem Başbakanımızdan kamu oyuna açıklama geldi. Beyaz ekmekten vazgeşip kepekli ekmeğe dönmemizi tavsiye etti. Televizyonda o konuşmayı izlerken taa çocukluk hatıralarıma doğru uzandım farkına varmadan. Mahallemizin fırıncısından yayılan mis gibi ekmek kokularını, eve götürürken kiloluk ekmeklerin kenarlarından kopartarak yediğim ekmeğin lezzetini hasret duyguları içerisinde hatırladım.

Daha sonra 1957 yıllarında üniversite için gittiğim İstanbul’u hatırladım. İstanbul’da ilk defa francala ismi verilen bembeyaz ekmeği tanıdığımı hatırladım. O zaman diliminde daha çok rum, ermeni, musevi ve zengin azınlığın ekmeği olarak tüketilen francala zaman içinde toplumun devşirme özentilerinin yoğunluğu ile bütün şehirlere ve şehirlilere şamil beyaz ekmek, has ekmek adı ile temel tüketim maddesi haline geldiğini hatırladım.

Bir zaman sonra bu ve benzer batı modernitesinin yaşam sistemi haline getirdiği özenti ve alışkanlıklarının içi boş şeyler olduğu bilincinin başlaması ve yaygınlaşması ile insanlar sorgulamaya başladı.

GİMDES bu sorgulamalarda önemli bir misyonu yüklendi toplumda yeme içme alanında önemli hizmetler ifa etti ve ifa etmeye devam ediyor. İşte bugün toplumun en tepe noktasından gündeme getirilen ve bizim 2005 yılından itibaren gündeme getirdiğimiz kepekli ekmek konusunda da ne kadar geç kaldığımızı üzüntü ile hatırladım.

Şimdi bu yazılarımızdan pasajlar sunarak konunun önemini bir defa daha vurgulamakta fayda murad ediyorum:

8.1.2005 te yayınlanan ilk yazımız EKMEKTE BEYAZLATICI dan bir az alıntı yaparak başlayalım

“Burada en büyük yanlış; ekmek fiyatının tip 550 una göre belirlenmesi. Kanaatimizce, ekmek tip 650-750 undan yapılmalı ve ekmek içinde bir miktar sağlıklı olan kepek her zaman bulunmalı.

Diğer ekmekleri imalattan kaldırmakta fayda var. Özellikle beyaz ekmek tercih edecek vatandaşı eğitmek lazım ki ekmeğin beyazının, hem katkılardan dolayı, hem de üç beyaz zehir (un, tuz, şeker)den birisi olduğu bilincine gelsin. Ancak, tüketicilerin pek çoğu sağlıklı beslenme açısından tıp uzmanlarınca kesinlikle önerilmeyen beyaz undan üretilen beyaz ekmeği bilinçsizce talep etmektedir. Bu sebepten un tüketicileri sadece daha ucuz olan hafif sarı unları değil, beyaz unları dahi daha da beyaz yapmak ve böylece tüketicinin ”çok beyaz ekmek” arzusunu yerine getirmek ve az kârlı beyaz un üretimini kârlılığa dönüştürmek için kanserojen olduğu bilinen ve çoğu gelişmiş ülkede yasaklanan kimyasal maddeleri kullanmaktadırlar. İşte bu tezatlık ve ticari rekabet, bilinçsiz beslenmeyle birleşince, beyazlatıcılar kullanılmaya başlanıyor. Daha beyaz görünen un elde etmek için, benzoil peroksit (E928) ve potasyum bromat (E924) gibi zararlı maddeleri beyazlatıcı olarak kullanıyorlar.

Beyazlatıcılar genellikle kalitesiz buğdaydan un elde etmek için kullanılır. Beyazlatıcı kullanımında fırıncıların direkt bir rolleri yoktur. Katkı üreten ve ithal eden firmalar incelensin, eğer fatura kesiyorlarsa fırıncıların rolü olup olmadığı ortaya çıkacaktır. Tek sorumluluk un üreticilerindedir. Elbette tüm firmaları aynı kefeye koymak haksızlık olur. Bu konuda hassas olan firmalar var. Ancak talep bilinçsiz beslenmeye alışmış tüketici ve dolayısı ile fırıncılardan gelmektedir. Fırıncılar satın aldıkları unda beyazlatıcı olup olmadığını anlamak için unu analiz ettirmek zorundadır.

Ancak şunu unutmamak lazım ki her tüketici, maliyetinden ucuz aldığı un ve unlu mamülleri sorgulamak zorundadır. Fırıncılar çoğu zaman bunu yapmamakta, ucuzu, çoğu zaman da ucuzun ucuzunu aramaktadırlar. Bu sebeple beyazlatıcı kullanarak halkımızı zehirleyen BAZI un üreticileri kadar UCUZ UN ALAN BAZI FIRINCILAR da doğrudan bu aldatmacadan sorumludurlar.

BU PROBLEMİN AŞILMASININ TEK YOLU, TOPLUMUN GENİŞ KAPSAMLI KAMPANYALARLA UYARILARAK EĞİTİLMESİ VE SAĞLIKLI OLAN KEPEKLİ EKMEK YEME ALIŞKANLIĞININ KAZANDIRILMASIDIR. EN İYİ KONTROLÖR TÜKETİCİDİR.”

8.9.2006 da yayınladığımızKEPEKLİ EKMEK yazımız HALA KEPEKLİ EKMEĞE DÖNEMEDİK! başlığını taşıyordu.Özetle deniyordu ki:

“Prof. Dr. Keleştimur, “kepekli ekmek sağlık açısından daha faydalıdır. Çünkü, sağlık açısından çok faydalı vitaminler içeren buğdayın besin değeri, öğütülme sırasında dış kabuğunun kepek olarak ayrılması nedeniyle azalıyor” dedi.

Kepekli ekmeğin neden tercih edilmesi gerektiğini, Keleştimur şu sözlerle açıkladı:

“Buğday, sağlık açısından yararlı olan B2 ve B6 vitaminleri ile niyasin, folik asit, demir ve çinko içeriyor. Bu maddelerin daha çok yoğunlaştığı kısım olan buğdayın dış kabuğu, un yapımı sırasında ayrıştırılıyor ve bu yüzden ekmeğin besin değeri düşüyor. Bu nedenle, beyaz ekmek yerine kepekli ekmeğin tercih edilmesi daha sağlıklı”.

Prof. Dr. Keleştimur, “kepekli ekmeği, şeker hastaları,kilo sorunu olanlar, mide ve bağırsak rahatsızlığı olanlar tarafından daha çok tercih edilmesi gerekiyor” dedi.

Rejim yapanlar tarafından daha çok tercih edilen kepekli ekmeğin herkes tarafından tüketilmesi öneriliyor.”

11.72008 de yayınladığımız EKMEKTE KATKI MADDELERİ yazımızda da ekmekte kullanılan katkı maddelerini konu yapmış yazımızın sonunda da;

“Sofralarımızdan beyaz ekmeği kaldırıp, yerine kepekli ekmeği ikame edelim.

Kepek ekmeğin neden tercih edilmesi gerektiğini, uzmanlar şöyle açıklamaktadır:

“Buğday, sağlık açısından yararlı olan B2 ve B6 vitaminleri ile niyasin, folik asit, demir ve çinko içeriyor. Bu maddelerin daha çok yoğunlaştığı kısım olan buğdayın dış kabuğu, un yapımı sırasında ayrıştırılıyor ve bu yüzden ekmeğin besin değeri düşüyor. Bu nedenle, beyaz ekmek yerine kepek ekmeğinin tercih edilmesi daha sağlıklıdır”

Şeker hastaları, kilo sorunu olanlar, mide ve bağırsak rahatsızlığı çekenler tarafından daha çok tercih edilen kepek ekmeğin herkes tarafından tüketilmesini öneriyoruz.”

Bu açıklamalaradan sonra yine güç tüketicilerin elinde bulunmaktadır. Bu tedbirlerle israfın da tamamen önleneceğini ümid etmiyelim. Ek tedbirler arasında 200 gramlık ekmek yerine 500 gramlık, bir kiloluk ekmelere dönülmeli. Dilimli ve anbalajlı yapılmalı. Maya sistemi doğala dönmeli.

Comments are closed.